Eğirdir Gölü
Eğirdir Gölü, sadece birkaç noktada derinliği 10 metreyi aşan tektonik bir göldür. Göl tabanının karstik yapısı, suyun hem içeri hem de dışarı hareketine izin verir. Göl, genellikle yaz aylarında kuruyan üç dere tarafından beslenir. Göl suyu, güneyde bulunan bir kanaldan Kovada Gölü'ne akar. Gölün kuzey kısımları çok daha sığdır ve kıyıları genellikle sazlıklarla kaplıdır. Gölün suyu, Isparta ve Eğirdir illerinde içme suyu olarak kullanılır. Gölde yakalanan ana balık türü, göle 1955 yılında getirilen turna levreğidir (Stizostedion lucioperca). Göl suyu iyi kalitededir ve oligotrofik olarak kabul edilebilir. Fosfatla bağlı suda bulunan yüksek miktarda kalsiyum ve özellikle magnezyum, bitkilerin büyümesi için kullanılabilir fosfat miktarını azaltır. Ayrıca, bu durum, yumurtlamak için bitki yataklarına bağlı olan balıklar için çok sınırlı üreme alanına neden olur. Gölün kuzey kısmı, sığ olması ve bölgedeki tarımsal uygulamalardan kaynaklanan daha fazla besin maddesi içermesi nedeniyle daha fazla bitki örtüsüne sahiptir. 1980'lerin ortalarına kadar Eğirdir Gölü, Türkiye'deki en yüksek kerevit (Astacus leptodactylus) üretimini sağladı. Yıllık ortalama 2000-2500 ton kerevit avı 5-6 milyon dolar gelir sağladı. Daha sonra kerevit popülasyonu çöktü ve o zamandan beri neredeyse yok olma noktasına geldi. Bu azalmanın arkasında yattığı düşünülen ana neden, mantar hastalığı veya kerevitin aşırı avlanması sonucu sudak popülasyonunda muazzam bir artış olduğudur. Ayrıca, sudakların tanıtılmasıyla birlikte sekiz farklı yerel balık türü de yok oldu.